“2021 UNESCO Yunus Emre Yılı” çerçevesinde hazırladığımız YUNUSCA dergimizin üçüncü sayısını sizlerle buluşturmanın kıvancını yaşıyoruz.
Yunus Emre felsefesinin merkez noktasını oluşturan “Sevgi ve Aşk” temasının işlendiği bu sayıda, Yunus Emre’nin Tanrı sevgisi ve ilahi aşk tema içerikli şiir örneklerine yer verilmiştir; sevgiye ulaşmanın bilgeliğini yansıtan dizeler bizlere ışık olup yolumuzu aydınlatmaktadır.
Bu sayımızda da önceki sayılarımızda yer alan çok değerli akademisyenlerin yanı sıra yeni akademisyenler de bu çalışma sürecimize katkılarını esirgememişlerdir. Bu sayıda Yunus Emre’nin ilahi aşkının, Yaratıcı’nın sonsuzluğu ve her şeyi kapsaması nedeniyle evrene ve insana yansımasını görüyoruz. Merkezinde ilahi aşkın yer aldığı, her şeyi kapsayan ve tüm varlığın birliğini ifade eden Vahdet-i Vücud anlayışıdır bu. Tıpkı Yunus’ın dizelerinde okuduğumuz gibi:
Bende bakdum, bende gördüm benim ile ben olanı,
Suretüme can olanı, kim idüğünü bildim.
Yunus Emre felsefesinin alıç ağacı misali Anadolu topraklarından kök salması, yüzyıllardır hep yeniden yeşermesi, hep yeniden filizlenmesi ve her gönülde kendine yer bulup farklı farklı dillerde bütün yerküre ye yayılması, onun inancının, onun öğretisinin bir hikmetidir. Bunu Yunusca ifade etsek nasıl olur dersiniz? Her bir alıç tanesi, bin hikmet var içinde, Gönüllerden doğuyor başka başka biçimde. Yağı bala katar bu Yunus’un hikmetleri, Yayılır yerküreye, hem yetmiş iki dilde. Yunus yaşanılası bir dünya istiyor. Onu tarif ediyor, onu salık veriyor. Aslında kendisi, için için öyle bir dünyada yaşıyor, bizi de oraya davet ediyor. Merkezinde sevginin, aşkın olduğu, bu aşkın Tanrı’dan tüm insanlara, hatta tüm varlıklara yayıldığı bir dünyaya davet ediyor. Onun için diyor ki;
Yunusca “Sevgi ve Aşk”ın her yere ve herkese ulaşması dileğiyle…
Bu sayımızda da dergimize katkı sunan yazarlarımıza, editörlerimize ve emeği geçen herkese tekrar teşekkür ederim.
Haydar Çorum
Mihalıççık Belediye Başkanı